Herşey, heran, heryerde, hazır bulunmayabilir. Ancak bulunduğu konum itibariyle evrendeki tüm varlıkların ruhuyla iç içedir. İçiçe mimari iuçuçe benlik gibi.
Zaman hiç bir yarayı düzeltmez sadece acısını azaltır. Yaşanan her acı bir virüs gibi beynimizin bir tarafına yapışır. Ne kadar format atmak istesekte her seferinde biraz daha yavaşlar,yorgunlaşır ve gümmm. Bunu hepimiz hayatımızın belirli noktalarında çeşitli şekillerde yaşıyoruz. Şimdilerde denediğim yavaş ve dengeli bir yaşam.
"İyi tasarlanmış ve yazılmış bir reklam afişine bakarken, televizyonda bir basket maçı izlerken, çocuklarımızı şefkatle büyütürken, kendimizi vererek bahçemizde çalışırken, sahici bir biçimde sanatla uğraşıyor oluruz. Eğer bu sanatçılığı bilincimize çıkarabilirsek, yaşantımızı dönüştürebiliriz. Şimdi yapmakta olduğumuz aynı eylemleri yapıyor olacağız belki, ama o eylemleri üzerlerine bilinçle yoğunlaşarak yapacağız. Yaşama biçimimizin dışsal herhangi bir olgusu zorunlu olarak değişmeyecek belki, ama bizim bu olguları kavrayışımız derinleşecek, yaşama bağlılığımız artacak, hayatımızın manevi boyutu canlanacaktır. "Hayata dönmüş" olacağız, zaten yaşamakta olduğumuz hayatlara daha eksiksiz olarak döneceğiz." "Avrupalı olmayan kültürlerin hiçbirinde estetik anlamda bir "sanat" kavramı olmadığı gibi bu kavramın getirdiği sergileme ve muhafaza pratikleri de yoktur. (Bu nokta Japon ve Çin kültürü söz konusu olduğunda özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.)
Olgunlaşmamışlık her zaman doğuştan gelmez ya da başkaları tarafından zorla benimsettirilmez. Bir de kültür bizi avucunun içine aldığında, onun düzeyine erişmeyi başaramadığımızda, kültürün bizi ittiği olgunlaşmamışlık vardır. Her "üstün" biçim bizi çocuklaştırır. Maskesinden usanan insan, yalnızca kendi kullanmak üzere bir alt-kültür oluşturur gizlice. İtiraf edilmemiş tutkuların, ergenleşmemiş efsanelerin, kültürün üstün değerler dünyasının işe yaramaz artıklarından oluşan bir dünyadır bu. İşte ancak böylesi bir dünyada yüz kızartıcı belli bir şiir, tehlikeli belli bir güzellik doğar... Pornografi'nin yanı başına gelmedik mi? pornografi- witold gombrowicz
7:43, şimdi buradasın... 7:44, şimdi buradasın... Ve şimdi, yoksun...
YanıtlaSilSynecdoche, New York
Charlie Kaufman
Herşey, heran, heryerde, hazır bulunmayabilir. Ancak bulunduğu konum itibariyle evrendeki tüm varlıkların ruhuyla iç içedir. İçiçe mimari iuçuçe benlik gibi.
YanıtlaSilZaman hiç bir yarayı düzeltmez sadece acısını azaltır. Yaşanan her acı bir virüs gibi beynimizin bir tarafına yapışır. Ne kadar format atmak istesekte her seferinde biraz daha yavaşlar,yorgunlaşır ve gümmm.
YanıtlaSilBunu hepimiz hayatımızın belirli noktalarında çeşitli şekillerde yaşıyoruz.
Şimdilerde denediğim yavaş ve dengeli bir yaşam.
@Kenan: başarabiliyorsan ne mutlu sana. Bunun bizim elimizde olduğunu pek sanmıyorum son zamanlarda.
YanıtlaSilııh öyle değil o. beni bu fanzine alın doğrusunu anlatacağım aydınlanacaksınız hadi canım bekliyorum
YanıtlaSilİlginç bir dahil olmayı isteme şekli Karga :) Hiç böyle yapmazdık da, sen anlat biz bir bakalım madem..
YanıtlaSil