Kayıtlar

2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
- hani ölüler insansız yıkanırdı ya bu topraklarda, o zaman işte.. - nasıl ya? - ölüleri sadece yağmurların yıkadığı zamanlar, belki ölülerin bile başka insanlara ihtiyacı olmadığı zamanlar...

DAVA İNSANLIK DAVASI

Allah birdir Peygamber Hak  Rabbül âlemindir mutlak  Senlik benlik nedir bırak  Söyleyim geldi sırası  Kürt’ü Türk’ü ne Çerkez’i  Hep Ademin oğlu kızı  Beraberce şehit gazi  Yanlış var mı ve neresi  Kuran’a bak İncil’e bak  Dört kitabın dördü de hak  Hakir görüp ırk ayırmak  Hakikatte yüz karası  Binbir ismin birinden tut  Senlik benlik nedir sil at  Tuttuğun yola doğru git  Yoldan çıkıp olma asi  Yezit nedir, ne kızılbaş  Değil miyiz hep bir kardaş  Bizi yakar bizim ataş  Söndürmektir tek çaresi  Kişi ne çeker dilinden  Hem belinden, hem elinden  Hayır ve şer emelinden  Hakikat bunun burası  Şu âlemi yaratan bir  Odur külli şeye kâdir  Alevi Sünnilik nedir  Menfaattir varvarası  Cümle canlı hep topraktan  Var olmuştur emir Haktan  Rahmet dile sen Allah’tan  Tükenmez rahmet deryası  Veysel sapma sağa sola  Sen Allah’tan birlik dile  İkilikten gelir bela  Dava insanlık davası…   Aşık Veysel Şatıroğlu

KOŞARADIM

Gittikçe yalnızlaşıyorsunuz insan kardeşlerim Ne bir ortak sevinciniz kaldı sizi çoğaltacak Ne bir içten dostunuz var acınızı alacak Unuttunuz nicedir paylaşmanın mutluluğunu; Toprağı rüzgârı denizi göğü O her zaman bir insanla anlamlı Tükenmez bir hazine gibi kendini sunan doğayı Unuttunuz, gömülüp günlük çıkarların Ve ucuz korkuların kör kuyularına Daraldıkça daraldı dünyaya açılan pencereniz. Fırlayıp ilk ışıklarıyla günün dağınık yataklardan Koşaradım gidiyorsunuz işinize değişmeyen yollardan Kurulmuş saatler gibi günboyu çalışıp tekdüze Uzayan gölgelerle koşaradım dönüyorsunuz evinize. Ne kadar uzaksa bir felaket sizden o kadar mutlusunuz Unuttunuz başkalarının acısını duymayı Küçük çıkarların büyük kurnazları Alışverişe döndü tüm ilişkileriniz, hesaplı, planlı Sevgileriniz ayaküstü, ilgileriniz koşaradım Unuttunuz konuşmayı kendinizi vererek Düşünmeden bir başka şeyi, içten yalın dürüst Dışa vurmayı duygularınızı Unuttunuz, neydi bir ince söze yakışan en
Bir insan hakkında çok şey bilebilirsiniz ama asıl mesele onu tanımadığınızdır. Tanıyamazsınız da değildir, tanımadığınızdır.

inanmak

Resim
Bir nefesle yaratmak gibi, sözle de yaratılabileceği imkanına inanmak...

Göz Teması

Göz teması kurunca da olur, sadece şarkı söyleyen insanlarla dolsun her bir yer hemen şimdi!
Resim
'edmond about'un romanı the king of the mountains (1857) için gustave dore'nin yaptığı gravürler, gecenin düşlerini hatırlarken alınan zevkin güzel bir örneğidir. bir ingiliz hanım ve güzel kızıyla birlikte yunanlı eşkıyalar tarafından kaçırılan baş kahraman, genç kızla birlikte -fakat yanında annesi olmaksızın!- kaçıp kurtulma hayallerini anlatarak vakit geçirir.' Düş söylemleri - Pierre Sorlin

Okuma üzerine - Marcel Proust // alıntı 2

Resim
"…okuma bir dostluk biçimidir. Ama en azından dostluğun samimi bir biçimidir ve bir ölüye, olmayan birine yönelik ona çıkarsız, neredeyse dokunaklı bir hava verir. Dahası o, öteki bütün dostluk biçimlerini çirkinleştiren her şeyden bağımsız bir dostluktur. Biz yaşayanlar, henüz göreve başlamamış ölülerden başka bir şey olmadığımız için bütün bu nezaket, bir evin holünde giriştiğimiz bütün o selamlaşmalar ki adına saygı, minnet ya da bağlılık deriz ve içine onca sahtekarlık karıştırırız, bunların tümü bezdirici ve kısırdır. Dahası ilk yakınlık duygusu, hayranlık, tanışma ilişkilerinden sonra ağzımızdan çıkan ilk sözcükler, yazdığımız ilk mektuplar, sonraki dostluklarımızda kurtulacağımız bir alışkanlık ağının, tam bir varoluş biçiminin ilk ipliklerini etrafımızda örer; söylemeye gerek bile yok, bu süre içinde dile getirdiğimiz aşırı laflar ödememiz gereken vaat mektupları olarak kalır ve karşı çıkılmalarına izin verdiğimiz için bütün yaşamımız boyunca acı vererek bize daha paha

Okuma Üzerine - Marcel Proust / alıntı

Resim
fotoğraf : yasemin şahin "… bir kitap güçlü bir bireyselliğin aynası olmadığında bile, zihnin tuhaf hatalarının aynasıdır.  ….Kitap zevki zeka ile birlikte artıyorsa, görüldüğü gibi, bu zevkin tehlikeleri de zekayla birlikte azalır. Özgün zeka, okumayı kendi kişisel işleyişine bağlı kılmayı bilir. Okuma, onun için eğlencelerin en soylusundan, özellikle en soylulaştırıcısından başka bir şey değildir, çünkü sadece okuma ve bilme yoluyla zihin “en görgülü hali”ne kavuşur. Duyarlılığımızın ve zekamızın gücünü ancak kendi içimizde, ruhsal yaşamımızın derinliklerinde geliştirebiliriz. Ama bizim zihinlerimizin “görgüsünün” eğitilişi öteki okumuş zihinlerle ilişki içinde olur. " proust - okuma üzerine

Başlangıçta Kadın Vardı - Luce Irigaray // alıntı 2

Resim
"Bir ilişki her kim tarafından uyarlanırsa uyarlansın, asla sadece birinin kendine ait değildir. İlişki bir ve öteki arasında gerçekleşir, iki aracılığıyla üretilir ve sürdürülür. Bu iki arasındaki, bir ve öteki arasındaki farklılığın açılımında yer alır ancak, ikiden doğduğu için ne birine ne de ötekine özgü değildir. Belki de bu ilişki, herhangi muhtemel bir uygunluğun dışında, onu yok etmeden uygunlaştırmanın mümkün olmadığı, varoluşun başka bir tarzda cevhere dönüştüğü biricik yerdir."

Başlangıçta Kadın Vardı / Luce Irigaray // alıntı

Resim
'İnsanlar olarak özgürlüğümüzü nasıl koruyabilir ve geliştirebiliriz? Bu basitçe sırf aynı insanlığa ait olan bireyler olarak değil, tamamen aramızdakini geliştirerek olur. Aynı insanlığa ait olduğumuz durumda, aramızdaki, zaten insanlar tarafından belirlenmiştir ve hâlâ bizim tarafımızdan geliştirilebilecek şekilde özgür kalamaz. Aksine, aramızdakini, her an, karşılaştığımız kişiyle ilişki içinde, bu karşılamadan doğan enerjiyle geliştirmeliyizdir. Şüphesiz böylesi bir jestle başarılması gereken kritik mesele, kadın ve erkek arasındaki çekimi arzuya dönüştürmektir. Arzudan yola çıkarak çok fazla şey yapabiliriz ve hepsinden önce, iki farklı varlık arasındaki ilişkiyi daima koruyarak, yalnız ve birlikte insanlara dönüşebiliriz.  İki olduğumuz için ve iki olmayı sürdürelim diye, iki arasındaki, bir topluluk içerisinde kaynaşmasın diye, olumsuzluk için zorunlu saygı hususu üzerinde durmak zorundayım. Ayrıca şunu da vurgulamak isterim ki yalnızca sanatın genel bir uygulaması

altyazı emekçilerine

Resim
filme altyazı çeviren insanlar bir de çalan şarkıların ne olduğunu yazmıyor mu. ne tatlısınız lan. film bitene kadar platonik takılıyoruz farkında değilsiniz.  kolaj

Lilith - Esra Pekin -alıntı

Resim
resim : gustav climt - Danaë Öğleye doğru uyandım, aniden biri tarafından dürtüklenmiş gibi. Bir süre yatakta oyalanarak gündelik telaşın dışında kalmanın yollarını aradım. Bedenim uyanmış olsa da beynim içinde bulunduu gaflet uykusundan uyanamıyordu. Daha doğrusu uyanmayı tercih etmiyordu. Gözlerimi odanın türlü yerlerine dikip asıl düşünmem gereken mevzudan fersah fersah uzaklarda dolaşıyor, asıl konuya bir türlü ulaşamıyordum. Bir karara varmak için erken saatlerdi. Saat henüz sabahın ll'iydi. Zorbela yataktan sırtımı kaldırdıımda yirmi dakikanın geçmiş olduğunu anladım. Pikeyi üzerimden iterken yere düşürdüm. Eğilip onu almak bile zor geliyordu şu saniye bana. Pikenin üzerine basıp gardırobun üzerindeki aynada kendi suretimle karşılaştım. Madik atılmış biri için fazlasıyla güzel görünüyordum. Demek kandırılmak bünyeme iyi geliyordu. Seksek oynar gibi düşünceden düşünceye atlıyor, ama taşı hep geride unutuyordum. Ben dengemi bulmaya çalışırken taş yerinde dur

"Sevgi Soysal Yaşasaydı Aşık Olurdum" kitabından...

Resim
"Sana söyleyemediklerimi karıncalara söyliyeceğim -senden benden yalnız bozkıra! Susuyoruz bak hep. Söyliyemediklerimizi susuyor, bilmediklerimizi konuşuyoruz. Senden benden yalnız bozkır, oysa yaratık dolu, yaşam dolu -ya karıncalar? Hep oturup cigara içiyoruz, konyak içiyoruz yetersiz, asıl yetersiz biziz, yalnızlığımız en yetersiz -ya bozkır? Ben kadının biriysem sevilmeliyim, sen bilmezsin güzel miyi, en büyük güzelliğim senin bilmezliğin, duymazlığı -ya en boş damlalar g özlerimizde? Bak, tozluyuz biz, çok tozluyuz -ya bozkır, bozkır yolundan kamyonlar geçerken kalkan toz? Bak, hayal kurarım, en zevksiz acıklı şeylere gözyaşı dökerim de kendimi bilmem. Biz bilmeyiz birbirimizi; böylesine mutlu değil miyiz bazı? Bu evrende her şeyi silecek birileri, yaşamları çoktan. Bu önemli değil, biz çoktan tükenmişiz. Bırakıp bırakıp ırak kentlere bile gidemeyiz, bu uğraşı ister. Bak, bizi ağaçlandırmak güçtür -ya bozkır?"
Resim
"Bir insana aşık olmak; onu kalabalığın içinden çekip çıkarmak, çokluğun içinde tek kılmak ve sonra aynı hızla o teklik içindeki çokluğu keşfetmektir." "Eğer siz ötekinin rüyasına girmiş bulunduysanız berbat haldesiniz." Gilles Deleuze