Kayıtlar

Ağustos, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Resim
photographer and swimmer unknown

düşünceler

Resim
Büyük düşünceler dolayısıyla aklını kaçırmış insanlar tanıyorum. Onlar için korkuyorum, çünkü çok düşünüyorlar. Ben çok düşünmüyorum. Ben deli değilim. Ben çok düşünen biriyim. Ferit Edgü / Nijinski Öyküleri

anlamsız hissetmek ne iyi olurdu.

Resim
Çevremdekiler üzerimdeki siyah çıkmayan lekeleri görmeseler bile ben biliyorum ya, benim gibi bir suçlunun bu ardına kadar açık yüzlerin arasında yeri yok. Ah, şimdi bir ayağa kalksam boğulurcasına bana ait her şeyi haykırabilsem. İsterse sonra sonum gelse, bırak olsun! Ama bir an da olsa kendini çocukça mavi gökyüzü gibi arınmış ve anlamsız hissetmek ne iyi olurdu. Biz / Yevgeni Zamyatin

İsyan

Resim
...... Bir komün, büyüyüp serpildiği ölçüde iktidarın onun varlığını hedef alan operasyonlarını fark etmeye başlar. İktidarın karşı saldırıları, önce bir kışkırtma ve yeniden kazanma; en son çare olarak da kaba kuvvet biçiminde olur. Komün için savunma, pratik ve teorik olduğu kadar kolektif bir gerçek de olmalı. Tutuklamaları engelleme, zorla çıkarma girişimlerine karşı hızla v kalabalık bir biçimde toplanabilme ve de içimizden biri için barınma sağlama önümüzdeki dönemde önem kazanan refleksler haline gelecek. Sürekli sıfırdan başlayarak kendimizi yeni baştan inşa edemeyiz. Baskıdan yakınmayı bırakıp onunla yüzleşmeye hazırlanalım.  ........... Her hareketin, davranışın, ilişkinin ve durumun altında bir hakikat yatar. Bu hakikati görmezden gelip durumu idare etmek, çağımızda pek çok insanın çıldırmasına neden olmuştur. Aslında her şey birbirine bağlıdır. Büyük bir yalanın içinde yaşıyor olmak hissi de hakikattir. Ama bu boş verip geçilemeyecek bir meseledir,
Resim
Malina : istisnalar yok mu? Ben : Var, bir tane. Malina: Peki istisna nasıl oluyor? Çok basit. Bunun için yapman gereken tek şey, örneğin rastgele birini olabildiğince mutsuz kılmak, bir budalalığı düzeltmek isteyen birine yardımcı olmamak. Birini gerçek anlamda bir mutsuzluğa sürüklediysen eğer, o zaman o da seni düşünecektir. Genelde ise erkeklerin çoğu kadınları mutsuz kılar ve burada bir karşılıklılık yoktur, çünkü başımıza gelen, doğal bir yıkımdır, erkeklerin hastalığından kaynaklanan, engellenmesi olanaksız bir yıkım; kadınlar, erkekler yüzünden bu denli düşünmek, ve daha henüz öğrenmişken, öğrendiklerini değiştirmek zorundadırlar, çünkü kişi hep birini düşünmek zorunda kalırsa, o zaman gerçek anlamda mutsuz olur. Üstelik mutsuzluk zamanla iki katına, üç katına, yüz katına çıkar. Mutsuzluktan kaçmak isteyenin yapması gereken tek şey, her defasında birkaç gün sonra son vermektir. Eğer biri sizi gerçek anlamda mutsuz kılmamışsa, o zaman mutsuzluk duymak, o kişinin

Kitaplar mı?

Resim
Kitaplar mı? Evet, çok okurum, hep çok okudum. Hayır birbirimizi anlıyor muyuz, bilmiyorum. En sevdiğim şey, yere uzanıp okumaktır, yatakta okumayı da severim, hemen her şeyi bir yere uzanır, öyle okurum, hayır, kitaplar değil bu işi yaparken önemli olan, her şeyden önce okuma eyleminin kendisi önemli benim için, beyaz bir kağıtta bir şeylerin yazılı olması, harfler, heceler, satırlar, insanla ilintisini kuramadığım o saptamalar, göstergeler, belirlemeler, insandan gelen, anlatımların kalıbı içersinde donup kalmış çılgınlık. İnanın bana, bir çılgınlıktır anlatım, bizim kendi çılgınlığımızdan kaynaklanan bir çılgınlık. Sonra, sayfaların çevrilmesi de önemli, bir sayfadan ötekine koşmak, kaçmak, çılgınca ve artık pıhtılaşmış bir akıntıyı yaratmış olanlarla suçu paylaşmak; sonra, bir tümcenin bir öteki dizeye atlamasındaki sinsilik, yaşamın tek bir tümceyle güvence altına alınması, buna karşılık tümcelerin de yaşamda güvenceye kavuşmaları, evet, bunlar da söz konusu. Aslında kötü alı