Kayıtlar

Mayıs, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Rüyama düşen suyun çınladığını duyuyorum. Sözler su gibi düşüyor ben düşüyorum. Resmediyorum gözlerimde gözlerimin şeklini, yüzüyorum kendi sularımda, söylüyorum kendime sessizliklerimi. Bütün gece belkiyorum ki dilim beni biçimlendirebilsin. Ve düşünüyorum bana gelen rüzgârı, bende kalan rüzgârı. Bütün gece yürüdüm tanımadığım yağmurun altında. Bana öyle bir sessizlik verdiler ki görme biçimleriyle dolu (sen diyorsun bunu). Ve koşuyorsun tesellisiz rüzgârdaki tek kuşmuşsun gibi.¹ . . Alejandra Pizarnik, La figlia dell'insonnia 1 Pizarnik A., La figlia dell'insonnia (Uykusuzluğun Kızı), çev. C. Cinti, Crocetti, Milano 2004. (Bekleyiş ve Umut, Eugenio Borgna kitabından)

aşk ve irade / rollo may

"Dünyayı anlık, kendiliğınden bir bütünlük olarak sever ve isteriz, irademizi dünyada gösteririz, kararımızla, emrimizle, seçimimizle onu yaratırız; onu aşkla severiz, ona şefkat gösteririz, enerji veririz, onu şekillendirdikçe ve değiştirdikçe ona bizi sevme ve değiştirme gücü kazandırırız. Kişinin dünyasıyla tam olarak ilişkide olması budur. Onu sevmemizden veya istememizden önce dünya yoktu demiyorum; bu soru yalnızca varsayımlara dayanarak yanıtlanır ve yaradılıştan gerçekçi bir Orta-Batı Amerikalı olarak, var olduğunu varsayıyorum. Fakat onun üzerinde herhangi bir etkim olmadığından benim için hiçbir gerçekliği, benimle hiçbir ilişkisi yoktur; bir rüyada gibi, hayal meyal, geçerli bir temas olmaksızın hareket ederim. Kişi bunu aklından çıkarabilir -metroyla giderken New Yorkluların yaptığı gibi- veya onu görmeyi, yaratmayı seçebilir. Bu anlamda, Cézanne'ın sanatına veya Chartres Katedra- li'ne bizi harekete geçirme gücü veririz. En azından şimdilik geri dönm

aşk ve irade / rollo may

"Tuhaf çıkmazımız, modern insanı bu kadar güçlü kılan süreçlerin -atom ve diğer türde-ki teknik enerjilerin görkemli gelişimi- bizi güçsüz kılan süreçlerle aynı oluşudur. Birçok insanın "iradenin zaten bir yanılsama" olduğunu söylemesi de bariz bir şeyin tekrarı gibi gelir. Laing'in dediği gibi, "çılgın edilgenlik cehenneminde" kıstırılmış durumdayız. İkilem, bizi çevreleyen ve biçimlendiren gayrişahsi güç makinesi karşısında kendimizi en güçsüz hissederken daha büyük ve daha uğursuz seçimlerin sorumluluğunu almakla görevlendirildiğimiz gerçeğiyle daha da keskinleşir. Boş zaman konusunu bir düşünün. Gittikçe büyüyen, günde sadece dört veya altı saat çalışan insan kitlesi için seçimler gerekli olacaktır. İnsanların boşluğu anlamlı etkinliklerle doldurmadıklarında iktidarsızlığı, bağımlılığı ve kendine zararlı bir düşmanlığı besleyen yaygın bir kayıtsızlıkla karşı karşıya kalacaklarına dair yeterince kanıt vardır. Yeni özgürlük -öncelikle cinsel ilişkiler kon

gürültü çağında sessizlik / erling kagge

"Stendhal'ın Aşk Üzerine'de iddia ettiği gibi, başarılı bir ilişkide her zaman küçük bir şüphe bulunur. Bu şüphe "her bir ana şevk katar ve mutlu bir aşka hayat veren de tam da budur." Korku her daim mevcut olduğunda ilişki içindeki zevklerden yorgun düşmezsin. Bu kulağa acımasız geliyor ama Stendhal söylediklerinde haklıdır. Hayat acımasızdır. Böyle bir şeyi olması gereken bir şey olarak kabul eder de kıymetini bilmezsen tehlikeli yaşıyorsun demektir. Birçok insan risklerle dolu Everest'e tırmanmak ister ve genelde her şey yolunda gider. "