Kayıtlar

Mart, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İstanbul "ben" der. Ankara "biz".

Resim

mayakovski ve lili brik

Resim
sadece kendi söylediğinin doğru olduğunu düşünenlere biz hep yanlış şeyler mi söylüyoruz?
Resim
türlü filozofları, freud'u falan da gündemle anlamaya başladıysak artık rüyalarımızı konuşabiliriz.   görsel : jaya suberg

PTT Kargo’dan bireysel kitap gönderenlere destek

Resim

Nazım Hikmet - Kız Çocuğu

Resim
KIZ ÇOCUĞU Kapıları çalan benim kapıları birer birer. Gözünüze görünemem göze görünmez ölüler. Hiroşima'da öleli oluyor bir on yıl kadar. Yedi yaşında bir kızım, büyümez ölü çocuklar. Saçlarım tutuştu önce, gözlerim yandı kavruldu. Bir avuç kül oluverdim, külüm havaya savruldu. Benim sizden kendim için hiçbir şey istediğim yok. Şeker bile yiyemez ki kâat gibi yanan çocuk. Çalıyorum kapınızı, teyze, amca, bir imza ver. Çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler.                                                 (1956)

MEÇHUL ÖĞRENCİ ANITI - Ece Ayhan

Resim
MEÇHUL ÖĞRENCİ ANITI Buraya bakın, burada, bu kara mermerin altında Bir teneffüs daha yaşasaydı Tabiattan tahtaya kalkacak bir çocuk gömülüdür Devlet dersinde öldürülmüştür Devletin ve tabiatın ortak ve yanlış sorusu şuydu: -Maveraünnehir nereye dökülür? En arka sırada bir parmağın tek ve doğru karşılığı: -Solgun bir halk çocukları ayaklanmasının kalbine!dir. Bu ölümü de bastırmak için boynuna mekik oyalı mor Bir yazma bağlayan eski eskici babası yazmıştır: Yani ki onu oyuncakları olduğuna inandırmıştım O günden böyle asker kaputu giyip gizli bir geyik Yavrusunu emziren gece çamaşırcısı anası yazdırmıştır: Ah ki oğlumun emeğini eline verdiler Arkadaşları zakkumlarla örmüşlerdir şu şiiri: Aldırma 128! İntiharın parasız yatılı küçük zabit okullarında Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek. Ece AYHAN

Yalnız Kedi

Resim
"Neruda ne iyi diyor: 'Yalnız Kedi, baştan beri kusursuz biçimdeydi' diye. Yere düşen bir gazete, yeni ütülenmiş bir çamaşır, yeni alınan bir eşya, hep Kedi içindir. Evin en rahat, en yüksek, en alımlı köşesini bulur ve kendine ayırır. Kedi, evi sever. O yüzden denizi bile aşıp bulur evini de sahibini pek aramaz. Sahipsizdir. Yemek vererek gönlünü kazanamazsınız. Sizi o seçer, görmeyince de unutur. Bir daha gördüğünde, aradan hiç zaman geçmemiş gibi sürdürür ilişkiyi. (...) Kedi, kendi varoluşunun başlı başına bir mutluluk kaynağı olduğu inancındadır, ödün vermez. Nankör sayılması bu yüzdendir sanırım. Almaktan çok paylaşmayı sevenlerin hayvanıdır Kedi. Uyudu mu kinini de unutur..."  -Tomris Uyar- Carlos C. Laínez
Resim
Eğer kelebek olsaydık güzel şeyleri ölene dek hissetme şansımız vardı. Kelebek olduğumuza sevinerek ölebilirdik. Ama belki de kötü şeyler olacaktı iyi ki kelebek değildik.

8 mart 2014 - İstanbul ve Ankara

Resim

Bu tam sayı bilinmez

Resim
Gözlerimi yumuyorum ve bir kuş sürüsü görüyorum. Görüntü bir saniye sürüyor, Belki de daha az; kaç kuş gördüğümü bilmiyorum. Sayıları belli miydi? Değil miydi? Bu sorun Tanrı var mı sorusunu akla getiriyor. Eğer Tanrı varsa kuşların sayısı belli, çünkü o kuş gördüğümü biliyor. Tanrı yoksa sayıları belli değil, çünkü bu hesabı kimse yapamaz. Bu durumda (diyelim ki) ondan az, birden fazla sayıda kuş gördüm; ama dokuz, sekiz, yedi, altı, beş, dört, üç, iki kuş görmedim. Onla bir arasında bir sayıda, ama dokuz, sekiz, yedi, altı beş vb. değil. Bu tam sayı bilinmez; ergo * *  Tanrı vardır. * *Öyleyse, dolayısıyla Yaratan /  Jorge Luis Borges / İletişim yayınları Fotoğraflar : Yasemin Şahin Mart 2014 / İstanbul daha fazlası
literatüre "leonardo dicaprio sendromu" diye bir şey geçmeli. kazanmaya bu kadar yakın olup kaybetme sendromu. sisifos'a benzemiyor ama bi düşünelim. :)