"Mükemmel bir gün" ama bugünü yaşamaya bile "bir ömür yetmez". .........bu gece Ferzan Özpetek gecesi.
Kayıtlar
Ekim, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Her şeyin tersini taşıyor yüzü -sanki - Ve taşırıyor
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
CEMAL'İN İÇ KONUŞMALARI / III Ben mi konuşuyorum - Cemal mi - Tanrının taşları mı konuşan Birbirine geçmiş sımsıkı Yollar boyunca uzayan uzayan. Kurtuluş'tan çok uzaklardayım Birbirimizden çok uzaklardayız Çok yakınız birbirimize - tekdüze günler - Ester parmaklarını geçirmiş kalbine Yeşim taşlı iğnesini yoklar gibi - Sıkıştırılmış bir sandviç sesi - Sürekli anneme bakıyor Annemse bir elinde rakı kadehi Ötekinde kağıtlar Oyun kağıtları Teyzeme bakıyor sürekli Teyzemse yaratılmakta olan bir anıya benziyor Bakışları anlamsız Gölgeli Kendinde bakıyor olmalı Ne tuhaf, herkes bir yerlere bakıyor Hiç kımıldamadan Bir ışık paçası düşüyor annemin yüzüne Arada kovmak için elini sallıyor yalnız - Dalgınlık, başka değil - Neyi bitiriyoruz, neyi başlatıyoruz Neyi bekliyoruz, bilmem ki Kapı mı çalınıyor ne - gidip açıyorum - Kimse yok Peki Nasıl karşılanır yok olan bir şey Karşılıyorum Birlikte salona geçiyoruz. Oturuyoruz karşı karşıya Yok olan şeyl...
Düşünkara Fanzin Film Gösterimi
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
Düşünkara Fanzin, 3 yıldır 13 sayıyla orada, burada, şuradaydı. Şimdilerde 14. sayı çıktı çıkacak. Geçen sene bu zamanlar herkese açık etkinlikle fanzin dışında bir de film izleme grubu oluşturdu. Şimdi bu grubun ilk senesini doldurduk ve 22. film gösterimimizdeyiz. (10 -13 aktif katılımcı, toplam 23 kişi) 2 haftada bir, bazen aklımıza esince daha sık ya da daha geniş zamanlarda film gösterimleri yaptık. İstedik ki bu gösterimleri senede bir kez de olsa herkese duyuralım ve bize katılmak isteyenler olursa birlikte devam edelim. Ha, devam etmek zorunda değilsiniz, bir film izleyip çıkacaktım da diyebilirsiniz elbette. Filmleri -kimseyi bir filmle sınırlamamak adına- 5 adet olmak üzere seçtik. En çok oy alan filmi göstereceğiz. Etkinliğin Facebook bağlantısı: http://www.facebook.com/event.php?eid=162243333797161 Rica ediyorum arkadaşlarınıza çok sosyal bir insan olduğunuzu göstermek için "katılacağım" işaretlemeyin. Gerçekten gelecekseniz......
Pavese'den
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
9 Mart 1947 Solino yolu: Bugün dere yatakları, ağaç kümeleri, kahverengileri,mavileri, evleriyle o büyük tepeyi görüp şöyle dedin: "İşte böyle bir yer, olması gerektiği gibi olan bir yer. Sana yeter bu kadarı. Hiç değişmeyen bir yer. Neden başka bir yer aramalı? Yaşa bunların arasında, bırak sarsınlar seni; hava gibi, geçip giden bulutlar gibi bunlarla yaşa. Kimse bilmiyor her şeyin burada olduğunu ve geriye kalan her şeyin gelip geçeceğini, sadece bu yerin değişmeyeceğini..." Pavese Yaşama Uğraşı sy. 339 koyu renkle yazılmış ekleme benimdir. resim
inanılmaz
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
"İnanılmaz şeyleri gerçekmiş gibi anlatmak - eskilerin yöntemi; gerçekleri inanılmaz şeylermiş gibi anlatmak - yenilerin yöntemi." Pavese sy. 279 Yaşama Uğraşı inanılmaz şeylerin olacağına dair olan inancımız tükenme noktasında ve biz onlara sadece yazarak ulaşabiliyoruz artık. bırakalım da böyle anlatsınlar, bu dünyada sıkışmışlık hissi başka türlü nasıl geçebilir ki Pavese... cesare pavese
baba - diyaloglar
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
- 90lı yılarda Saddam'ın Türk baskısı döneminde bizim bi sığınağımız vardı evin altında.(Amasya-Suluova) Hiç gitmemiştik ama gitsek ne yapardık diye hep hayal kurardım. "Okey oynarız sıkılırsak baba" derdim, o da bana "ses olur kızım, başka -oyun- düşün" derdi, düşünmüştüm. - 2000'li yıllar Tayyip'in insan baskısı döneminde hali hazırda bitirilmiş bir üniversite diploması var kolumun altında. (Ankara-Merkez) Hiç kullanamamıştım ama kullansam ne yapardım diye hayal kurmaktayım. "N'apcam baba memurluk falan mı?" derdim, o da bana "yok mu kızım arkadaşlarında cemaat, akın b.ku falan" derdi. Ben de ona "Saçmalama baba, çocuk oyuncağı mı bu, başka bir -ülke- düşün." dedim, düşünemedi.
fanzin anlatmak
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
-fanzinleri anlatır mısın bana ?meraktayım.. - fanzin-ler nasıl anlatılır ki ben bilmem... ben düşünkara'yı bilirim. diğerleri türlü türlüdür bir sınıfı, bir tanımı vs yoktur genelinin. düşünkara da fotokopiyle çoğalan eskiden 2 ayda bir şimdilerde çıkıp çıkmamak konusunda kararsız olan bir şey. fotokpidir, herkes katkıda bulunur canı isterse. ordan burdan alıntılar yapabilir, ama bunu pek tercih etmez çoğunlukla daha çok yazanların kendi yazdıklarına yer verir. dokunur, okunur ve atılır, atılmazsa arada bir hatırlanır. internette değildir basılıdır aslı ve öyle de kalacaktır. ankarada çıkar ankarada dağıtılır. çok istenirse şehirdışına kargoyla gider. bazen isterler ama gitmez, ulaşılamayan olmak ister kendi kendine. bunu da pek beceremez herkes ulaşır herhalde bir şekilde der kendini çürütür. daldım yazdım çokca ama inan hepsi de düşünkara:) - çok fanzin varmış şu yaşımda öğrendim. -fanzin garip bir farkındalıktır. bir kez birine rastladın mı hepsine rastlamaya başlarsın...
jarmusch
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
...hayalgücünüzü gazlayan, sizi ilhamla titreştiren her yerden çalın. jim jarmusch “Hiçbir şey orijinal değildir. Hayalgücünüzü gazlayan, sizi ilhamla titreştiren heryerden çalın. Eski filmlerden, yeni filmlerden, müzikten, kitaplardan, resimlerden, fotoğraflardan, şiirlerden, rüyalardan, rastgele sohbetlerden, mimariden, köprülerden, tabelalardan, ağaçlardan, bulutlardan, sulak havzalardan, ışık ve gölgelerden beslenin. Sadece ve sadece ruhunuza seslenen şeyleri malzeme alın. Bunu yaparsanız işiniz (ve hırsızlığınız) özgün olur. Özgünlük paha biçilmez, orijinallik safsatadır. Bunları yaptıktan sonra da hırsızlığınızı saklamakla uğraşmayın, tam tersine değerini bilin. Jean-Luc Godard’ın “Nerden aldığınız değil, nereye götürdüğünüz önemlidir.” sözünü hep aklınızda tutun.” Jim Jarmusch çeviri: Şenol Erdoğan
kafanla duvar arasındaki mesafe
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
everybody knows - cohen
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
"....Ağızlarından çıkan sözler, birbirlerinden habersiz, birbirlerinin önünden geçip gider. İlk şaşkınlıkta yanılır elleri, uzanacakları yere uzanmaz. – ta ki acı, arkalarında geniş boyutlara ulaşsın. O zaman oturur, başlarını eğip susarlar. Adeta bir ormanın hışırdadığı duyulur başları üzerinde. Daha önceleri hiç görülmedik ölçüde birbirlerine yaklaşırlar." Nesnelerin Melodisi Üzerine Notlar, (19)/ Rainer Maria Rilke
"Başkalarına acı, kendine acıma"
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
istersen başkalarına acı, ama hiçbir zaman kendine acıma... Korktuğumuz şeyden, dolayısıyla kendimiz olabileceğimiz, bizimle belli bir yakınlığı olan şeyden nefret ederiz, çünkü herkes kendinden nefret eder. Bir insanın en ilginç, en verimli nitelikleri kendisinde ve başkalarında en çok nefret ettiği niteliklerdir, çünkü nefret bütün öbür duyguları da (sevgi, kıskançlık, bilgisizlik, gizlilik, bilme, sahip olma isteği) içerir. Acı çektiren de nefrettir. Nefreti yenmek demek, kendini tanımaya, kendine egemen olmaya, kendini doğrulamaya, dolayısıyla acı çekişe son vermeye doğru bir adım atmak demektir. Acı çekiyorsak, suç her zaman bizdedir. Pavese, Yaşama Uğraşı not ki tam ben: Pavese'nin bu kitaplaşmış günlüklerini yazdıktan sonra intihar etmiş olması sizi yanıltmasın. O oldukça fazla yaşamıştır. Hayat aslında bu kadar yaşamak için bazılarımıza fazla, bakmayın şikayet edip durduğumuza, merak var özde. Merak süreğen bir şeydir. Sürükleyen bir şeydir. Kuşkusuz ki, s...
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
İsteğim deniz yazmaktı. Zümrütlerin, gök yakutların sabrını; ağaçların tarihsizliğini... Bir tek kıyısını kavrayabildiğimiz, anlamını ancak bir tek kıyısıyla kurduğumuz denizin öyküleri yoktur bir kara adamı için.... Deniz kara adamını yalnız sınırlarını kaldırışı değil, sınır düşüncesini içinden çıkarıp atıvermesidir. Her şeyin bir aradalığının bir yerde başlaması ya da bitmesidir. İstediğin deniz yazmaktı. Her şeyin bir aradalığına yenik düşeceğini bile bile. Bilge Karasu - Altı Ay Bir Güz
- Bağlantıyı al
- X
- E-posta
- Diğer Uygulamalar
Yazan:
Yasemin Şahin
-
Yapaylıklar hep gerçeğine benzemeye çalışıyorlardı. Nasıl da boyanıp boyanıp çıkıyorlar ve asıl olana yamanıyorlar. Aman allahım sayın seyirciler, üç beş sokak lambası yıldızlara karşı savaş açmış, onları oradan inebilen bir şey zannediyorlar. Daha fazla zıplamalıydılar ama önce, ilk önce, en önce de kendi üzerilerine tırmanmalıydılar. Vah zavallılar!