Malina : istisnalar yok mu?
Ben : Var, bir tane.
Malina: Peki istisna nasıl oluyor?

Çok basit. Bunun için yapman gereken tek şey, örneğin rastgele birini olabildiğince mutsuz kılmak, bir budalalığı düzeltmek isteyen birine yardımcı olmamak. Birini gerçek anlamda bir mutsuzluğa sürüklediysen eğer, o zaman o da seni düşünecektir. Genelde ise erkeklerin çoğu kadınları mutsuz kılar ve burada bir karşılıklılık yoktur, çünkü başımıza gelen, doğal bir yıkımdır, erkeklerin hastalığından kaynaklanan, engellenmesi olanaksız bir yıkım; kadınlar, erkekler yüzünden bu denli düşünmek, ve daha henüz öğrenmişken, öğrendiklerini değiştirmek zorundadırlar, çünkü kişi hep birini düşünmek zorunda kalırsa, o zaman gerçek anlamda mutsuz olur. Üstelik mutsuzluk zamanla iki katına, üç katına, yüz katına çıkar. Mutsuzluktan kaçmak isteyenin yapması gereken tek şey, her defasında birkaç gün sonra son vermektir. Eğer biri sizi gerçek anlamda mutsuz kılmamışsa, o zaman mutsuzluk duymak, o kişinin arkasından ağlamak olanaksızdır. Kimse aradan birkaç saat geçtikten sonra en genç ya da en yakışıklı erkeğin, en iyi ya da en akıllı erkeğin arkasından ağlamaz. Ama tam bir gevezeyle, budalalığı tartışma götürmez biriyle, en tuhaf alışkanlıkların tutsağı olan, iğrenç bir karaktersizle geçirilen altı ay, gerçekten güçlü ve akıllı kadınları bile sarsıntılara sürüklemiş, intihara değin götürmüştür…



Malina / İngeborg Bachmann


Yorumlar

  1. Tek nefeste okudum. Harikaydi. Devamını bekliyoruz kesinlikle.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşama Sanatı: Dünya Tinsel Geleneklerinde Gündelik Hayatın Estetiği by Crispin Sartwell

po r no grafi