Bir insanın sevdiği kişi sayısı çok az ise, bir durup düşünmelidir. Üstelik sevdiği kişilerin hepsi aynada gördüğüne benziyor ise aslında sadece kendini sevdiğine ikna olmalı, ötesini başka başka anlamlandırmak için boşuna kafa yormamalıdır.
Yaşama Sanatı: Dünya Tinsel Geleneklerinde Gündelik Hayatın Estetiği by Crispin Sartwell
"İyi tasarlanmış ve yazılmış bir reklam afişine bakarken, televizyonda bir basket maçı izlerken, çocuklarımızı şefkatle büyütürken, kendimizi vererek bahçemizde çalışırken, sahici bir biçimde sanatla uğraşıyor oluruz. Eğer bu sanatçılığı bilincimize çıkarabilirsek, yaşantımızı dönüştürebiliriz. Şimdi yapmakta olduğumuz aynı eylemleri yapıyor olacağız belki, ama o eylemleri üzerlerine bilinçle yoğunlaşarak yapacağız. Yaşama biçimimizin dışsal herhangi bir olgusu zorunlu olarak değişmeyecek belki, ama bizim bu olguları kavrayışımız derinleşecek, yaşama bağlılığımız artacak, hayatımızın manevi boyutu canlanacaktır. "Hayata dönmüş" olacağız, zaten yaşamakta olduğumuz hayatlara daha eksiksiz olarak döneceğiz." "Avrupalı olmayan kültürlerin hiçbirinde estetik anlamda bir "sanat" kavramı olmadığı gibi bu kavramın getirdiği sergileme ve muhafaza pratikleri de yoktur. (Bu nokta Japon ve Çin kültürü söz konusu olduğunda özellikle göz önünde bulundurulmalıdır.)
Yorumlar
Yorum Gönder