Başlangıçta Kadın Vardı / Luce Irigaray // alıntı





'İnsanlar olarak özgürlüğümüzü nasıl koruyabilir ve geliştirebiliriz? Bu basitçe sırf aynı insanlığa ait olan bireyler olarak değil, tamamen aramızdakini geliştirerek olur. Aynı insanlığa ait olduğumuz durumda, aramızdaki, zaten insanlar tarafından belirlenmiştir ve hâlâ bizim tarafımızdan geliştirilebilecek şekilde özgür kalamaz. Aksine, aramızdakini, her an, karşılaştığımız kişiyle ilişki içinde, bu karşılamadan doğan enerjiyle geliştirmeliyizdir. Şüphesiz böylesi bir jestle başarılması gereken kritik mesele, kadın ve erkek arasındaki çekimi arzuya dönüştürmektir. Arzudan yola çıkarak çok fazla şey yapabiliriz ve hepsinden önce, iki farklı varlık arasındaki ilişkiyi daima koruyarak, yalnız ve birlikte insanlara dönüşebiliriz. 

İki olduğumuz için ve iki olmayı sürdürelim diye, iki arasındaki, bir topluluk içerisinde kaynaşmasın diye, olumsuzluk için zorunlu saygı hususu üzerinde durmak zorundayım. Ayrıca şunu da vurgulamak isterim ki yalnızca sanatın genel bir uygulaması aramızdakini sürdürebilir ve geliştirebilir. İhtiyaçlarımızın arzuya dönüştürülmesi, jestlerimizle, kelimelerimizle, ötekiyle/ötekilerle, dünyayla her türlü ilişki kurma biçimimizde sanatın aracılık etmesini gerektirir. Artık mesele sanatı felsefeye boyun eğdirmek ya da eğdirmemek meselesi değildir. Fakat felsefeyi, felsefenin başka bir aşamasına ulaştırmak, insanlığı kendine daha uygun, ilişki içindeki varlıklar tarafından şekillenen bir felsefeye teşvik etmek adına enerjimizi devamlı bir sanatsal süreç üzerinden dönüştürmeye başlamalıyız. Sanat sadece bazı sanatçılara uygun, lüzumsuz bir iş değildir. Sanat doğadan kültüre, içgüdülerin tatmininden arzunun paylaşımına geçiş için, aramızdakinin geliştirilmesi ve korunması için, herkes tarafından kabul edilen temel günlük bir anlaşma olmalıdır. Sanat, güya diğer alemlerden daha yüce olan varlıklar tarafından değil, ilişkideki varlıklar tarafından şekillendirildiği haliyle, insanlık kültürüne girmek için ahlaktan daha kritiktir. 

Aramızdakinin, insanlığın çekirdeğine ait olan bir veçhesi olarak ele alındığının farkına varacak olursak, felsefe ve inancın da aslında ayrılamaz olduklarını keşfedeceğiz. O halde bizden istenen, insan gelişiminin yeni bir aşamasına, sanatın, felsefenin ve dinin, Batılılar olarak bildiğimizden farklı, başka bir anlamla donatıldığı ve farklı bir şekilde uygulandığı yeni bir çağa adım atmamızdır.'


Başlangıçta Kadın Vardı / Luce Irigaray

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşama Sanatı: Dünya Tinsel Geleneklerinde Gündelik Hayatın Estetiği by Crispin Sartwell

po r no grafi