karakter analizi /William reich - alıntı
Alıntı: "Uygar insanın
elinde dış dünyanın gerçek tehlikelerine karşı korunmayı sağlayacak bir dolu araç, yani her türlü sosyal kurum vardır. Ayrıca, çok gelişmiş bir organizma olarak kaçmak veya mücadele
etmek için kas sistemine, tehlikeleri öngörmek ve kaçınmak
için zekaya sahiptir. İster içinde duyduğu rahatsızlık, ister içgüdü sistemine yönelik dıştan gelen tahrikler sonucu olsun,
dürtülerden gelen bir tehlike, yani içten kaynaklanan bir kaygı
durumu olduğunda karakterin korunma mekanizmaları tipik
biçimde işlemeye başlar. O zaman karakterin görevi, deşarj
yolu bulamayan dürtülerin enerjisinin yarattığı güncel kaygıyı
(birikim kaygısını) yenmektir.
Karakterin bastırmayla ilişkisi şu süreçte görülebilir: Dürtülerin taleplerini bastırma gerekliliği karakter oluşumunu
başlatır ama diğer taraftan bir kez oluşan karakter artık bastırma zahmetine girmez, sıradan bastırmalarda serbest dolaşan dürtü enerjileri karakter formasyonları içinde tüketilir. Bu
bakımdan, bir karakter özelliğinin oluşması bastırmanın yarattığı çatışmanın çözüme kavuştuğunu gösterir; ya bastırma
sürecinden tasarruf edilmiştir ya da gerçekleştirilmiş bir bastırma egoya uygun nispeten katı bir biçime dönüştürülmüştür.
Bu nedenle karakter oluşturma süreçleri egonun ruhsal organizmanın çabalarını birleştirme eğilimine tamamen uygundur.
Bu olgular, katı karakter özelliklerine dönüşmüş olan bastırmaların, belirtiye yol açan bastırmalardan çok
daha zor bertaraf edildiklerini açıklar.
Karakter oluşumunun çıkış noktası olan gerçek tehlikelere
karşı korunma ile sonundaki işlevi (dürtülerin yarattığı tehlikeye karşı, birikimden doğan kaygıya karşı koruma ve dürtü
enerjilerinin tüketilmesi) arasında belirli bir ilişki vardır."
elinde dış dünyanın gerçek tehlikelerine karşı korunmayı sağlayacak bir dolu araç, yani her türlü sosyal kurum vardır. Ayrıca, çok gelişmiş bir organizma olarak kaçmak veya mücadele
etmek için kas sistemine, tehlikeleri öngörmek ve kaçınmak
için zekaya sahiptir. İster içinde duyduğu rahatsızlık, ister içgüdü sistemine yönelik dıştan gelen tahrikler sonucu olsun,
dürtülerden gelen bir tehlike, yani içten kaynaklanan bir kaygı
durumu olduğunda karakterin korunma mekanizmaları tipik
biçimde işlemeye başlar. O zaman karakterin görevi, deşarj
yolu bulamayan dürtülerin enerjisinin yarattığı güncel kaygıyı
(birikim kaygısını) yenmektir.
Karakterin bastırmayla ilişkisi şu süreçte görülebilir: Dürtülerin taleplerini bastırma gerekliliği karakter oluşumunu
başlatır ama diğer taraftan bir kez oluşan karakter artık bastırma zahmetine girmez, sıradan bastırmalarda serbest dolaşan dürtü enerjileri karakter formasyonları içinde tüketilir. Bu
bakımdan, bir karakter özelliğinin oluşması bastırmanın yarattığı çatışmanın çözüme kavuştuğunu gösterir; ya bastırma
sürecinden tasarruf edilmiştir ya da gerçekleştirilmiş bir bastırma egoya uygun nispeten katı bir biçime dönüştürülmüştür.
Bu nedenle karakter oluşturma süreçleri egonun ruhsal organizmanın çabalarını birleştirme eğilimine tamamen uygundur.
Bu olgular, katı karakter özelliklerine dönüşmüş olan bastırmaların, belirtiye yol açan bastırmalardan çok
daha zor bertaraf edildiklerini açıklar.
Karakter oluşumunun çıkış noktası olan gerçek tehlikelere
karşı korunma ile sonundaki işlevi (dürtülerin yarattığı tehlikeye karşı, birikimden doğan kaygıya karşı koruma ve dürtü
enerjilerinin tüketilmesi) arasında belirli bir ilişki vardır."
Yorumlar
Yorum Gönder