
"Milan Kundera'nın söylediği gibi: Cervantes Don Kişot'u mitlerden, maskelerden, basmakalıplardan, önyargılardan ve önyorumlardan örülü perdeyi yırtmak için gönderdi, içinde bulunduğumuz ve anlamaya çabaladığımız dünyayı sıkı sıkı örten perdelerden... Ancak perde kalkmadıkça ya da yırtılmadıkça boşuna uğraşıyoruz. Don Kişot bir fatih değildi, 0 fethedilmişti. Ancak, yenilgisi ile, bize gösterdiği, “hayat denen kaçınılmaz yenilginin karşısında yapabileceğimiz tek şey durup onu anlamaya çalışmaktır” oldu. Bu Miguel de Cervantes'in büyük, çığır açan keşfiydi; bir kere bulundu mu bir daha unutulamazdı. Beşeri bilimlerle uğraşan bizler önümüzde serili duran bu keşfin izlerini takip ediyoruz. Cervantes sayesinde buralardayız. Perdeyi yırtmak, hayatı anlamak... Bunun anlamı ne? Biz, insanlar, iyinin ve kötünün, güzelin ve çirkinin, gerçeğin ve yalanın birbirlerinden kesin bir şekilde ayrıldığı ve asla bir diğerine karışmadığı, böylece şeylerin nasıl olduğunda...