1--- "Tuhaf şey elbette, artık şu yeryüzünde oturmamak, Unutmak bundan böyle daha yeni edinilmiş alışkıları, İnsanca geleceğin anlamını verememek Güllere, vaatlerle dolu öbür şeylere; O sonsuz korkulu ellerde ne idiysek Onu artık olmamak ve öz adını bile Koyup gitmek bir kırılmış oyuncak gibi. Ne tuhaf, dilekleri dileyememek daha, Bütün olan her ne varsa darmadağın uçuşur Görmek uzayda. Zahmetli şey ölü olmak, Yeni baştan, ağır ağır alışmak öyle zor ki, Biraz olsun bengilik sezer insan zamanla - ama yaşayanların Hepsi de yanılır, böyle kesin ayırarak. Derler ki, çoğu zaman bilemezmiş melek, dirilerin mi, Yoksa ölülerin mi arasında yürüyor. Bengi akıntı Her iki ülkede çocuğunu, yaşlısını Birlikte sürükler, tümünün sesini bastırır." 2--- "Çünkü bizler duydukça azalıyoruz; bizler Geçiyoruz verdiğimiz solukla; közden köze Hafifliyor kokumuz. Belki biri çıkıp diyecek: evet, İçimde kan oluyorsun, bu oda ve bahar seninle Doluyor…neye yarar, bizi tutama...